Ay: Ağustos 2015
Aşk’a aşık bir gönül insanı: Fuzuli
‘‘İlim kesbiyle paye-i rifat, arzu-yı muhal imiş
Aşk imiş her ne var alemde, ilim bir kıyl-u kal imiş’’
Bazı insanlar vardır yüzyıllar öncesinden söylemiş olduklarını hala büyük bir zevk ve şevkle duyar ve dinleriz. Dinledikçe daha da dinleyesimiz gelir. Söyledikleri şeyler zaman ve mekandan bağımsızdır, çağlar ötesidir çünkü.
Mevzubahis insanlara verilecek en güzel örneklerden biri – belki de- büyük şair Fuzuli’dir. (daha&helliip;)
Sözde Otuz Üç Yaşındayım
şehzade camiinin başındayım
koca sinan’ın istanbul’a kondurduğu mihenk taşında, (daha&helliip;)
RUH MESNEVİSİ
Ey ruh, bilinmeyenin az bilinen vekili,
Sensin kesretin bedene biçilmiş tekili
Ey ruh, Kadir-i Mutlak’ın görünmez remzi,
Nasıl çizmiş kaderin, bedene biçen terzi
Ey ruh,neden açmazsın sırlarını sen bize,
Hapsetmişsin kendini,saklanmışsın bir gize
Ey ruh,özde latifsin; tende, devran eden can,
Ne söylersin kim bilir, bilinsen anda heman
Ey ruh,söyle ki ukbada halimiz nasıldır,
Ukbada göreceğim dünyadaki hasıldır
Ey ruh,nedir bu üzerimdeki onulmaz keder,
Çare bul derdime,etmeyelim ömrü heder
Ey ruh,haber ver nefsime elest-i ezelden,
Harcanmasın bir ömür,iman gitmesin elden
Ey ruh,deki; elestte verdiğin sözler nedir,
Nedir bu can,bu hayat ; devran-ı Yücel nedir.